İnternet dünyasında büyümenin getirdiği riskler ebeveynlerin başını ağrıtan tek şey değil. Çocukların internette geçirdiği süre de anne babaları endişelendiriyor.
İnternet dünyasında büyümenin getirdiği riskler ebeveynlerin başını ağrıtan tek şey değil. Çocukların internette geçirdiği süre de anne babaları endişelendiriyor. Bunun sonucunda, Türkiye’de ebeveynlerin %34’ü çocuklarını çevrimiçi tehlikelerden korumak için onların internette geçirdiği süreyi kısıtlıyor. Ancak riskleri en aza indirmek ve çocukların dijital dünyanın sunduğu olumlu şeylerden en iyi şekilde faydalanmasını sağlamak için ebeveynlerin atabileceği başka adımlar da var.
Genç neslin internetten yapılan aktivitelere daha çok bel bağlaması, Türkiye’de ebeveynlerin %42’sinin internet bağımlılığı konusunda endişelenmesine yol açıyor. Bu endişeler, Kaspersky Lab ve B2B International’ın yaptığı araştırmanın sonuçlarında da görülebiliyor. Türkiye’de 18 yaşından çocukların %18’i ebeveynlerine göre internet bağımlısı. Uygunsuz ve yetişkinlere yönelik içeriklerin izlenmesi (%43) ve yabancılarla iletişim kurulmasına (%41) yönelik endişelerinin yanı sıra çocukların kendilerini internet dünyasından uzak tutmayı başaramaması da ebeveynlerin en çok endişelendiği konular arasına giriyor.
Türkiye’de ebeveynlerin %63’ü internette çocuklarına yönelik risklerin arttığını düşünüyor. Çocukların internette geçirdiği süre onları güvende tutma ihtiyacını da yoğunlaştırıyor. Bu endişeler nedeniyle Türkiye’de ebeveynlerin %34’ü çocuklarının internette geçirdiği süreyi kısıtlıyor.
Ancak, süre kısıtlaması çocukların tehlikelere karşı korunduğu anlamına gelmiyor. 12 aylık dönemde, Türkiye’de çocukların %53’ü en az bir kez çevrimiçi tehditle karşılaşırken %12’si uygunsuz içeriklere erişti ve %15’i ise zararlı yazılımlara ve virüslere rastladı.
Bu nedenle, çocuklarını eğitim gibi farklı yollarla desteklemeye odaklanmak ebeveynler için alternatif bir yol olabilir. Türkiye’de ebeveynlerin %40’ı çocuklarıyla düzenli bir şekilde konuşarak internette karşılaşabilecekleri tehditleri öğretiyor. %36’lık bir kesim ise çocukları internetteyken onları izlemeye çalışıyor. Böylece ortaya çıkabilecek tehditleri göstererek çocukların eğitimini destekliyorlar.
“Ebeveynler çocuklarını korumak istiyor fakat internet erişimini kısıtlamak bunu yapmanın en iyi yolu değil. Çocukların interneti sorumlu ve güvenli bir şekilde kullanmasını sağlamada eğitim ve iletişimin rolü çok büyük.” diyen Kaspersky Lab Ürün Pazarlama Başkan Yardımcısı Dmitry Aleshin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak korumayı güçlendirmek için de yazılım kullanmak şart. İnternette geçirilen süreyi kısıtlamak bu sürecin önemli bir parçası fakat tek başına bir işe yaramaz. Teknoloji sayesinde riskleri azaltmak mümkün. Böylece çocukların, internetin tüm olumlu yanlarını güvenli bir şekilde keşfedip siber tehditlerden korkmadan dijital becerilerini geliştirmeleri sağlanabilir.”
Kaspersky Safe Kids, ebeveynlerin çocuklarını internetteki tehlikelere karşı çok daha etkin bir şekilde korumalarına yardımcı olmak için tasarlandı. Bu çözüm sayesinde ebeveynler çocuklarının belirli uygulamalara ve web sitelerine girmesini engelleyebiliyor. Ayrıca yazılım, çocukları ziyaret etmek istedikleri sitelerin riskli ve zararlı içeriklere sahip olabileceği konusunda uyararak onların tehlikelerin farkına kendi başlarına varmasına da yardım edebiliyor. Safe Kids, süre kısıtlamalarından internetteki aktivitelerin takibine kadar birçok ek katmanla da ebeveynlerin çocuklarını mevcut ve gelişmeye devam eden tehditlere karşı korumak için ihtiyaç duyduğu özellikleri sunuyor.
Kaspersky Safe Kids’in Ücretsiz ve Premium sürümleri hakkında daha fazla bilgi için Kaspersky Lab websitesini ziyaret edin. “Giriş yapmak değil, hayata devam etmek” başlıklı 2017 Tüketici Güvenlik Riskleri Anketi raporunun tamamını okumak için burayatıklayın.
