Son zamanlarda internette, bir robot süpürgenin çektiği merak uyandıran fotoğraflar dolaşıyor. Fazla akıllı bir cihazın sahibi tuvaletteyken yakalanmış. İşin komik tarafı geçtiğine göre, bunun nasıl mümkün olduğuna ve bu olaydan ne gibi dersler çıkarabileceğimize bakalım.
Robot süpürgelerde kamera bulunuyor mu? Bulunuyorsa amaç ne?
Robot süpürgelerin hepsinde kamera bulunmuyor. Kullanım kılavuzunda tüm sensörler ve bunların nerede yer aldığı belirtiliyor. Bazı modellerde yalnızca dokunmatik sensörler, lazer ve ultrasonik radarlar olsa da, kameraya sahip robot süpürgelerin sayısı da gün geçtikçe artıyor. Sınıfının en iyisi modellerde, odada daha iyi gezinti sağlamak adına son beş yıldır kamera kullanılıyor. Mühendislere göre bu sayede süpürge, yerdeki çoraplara, bilgisayar kablolarına ve başka engellere takılmadan hareket edebiliyor. Bazı süpürgelerde, sesli komutlara yanıt verebilmeleri için mikrofon da bulunuyor.
Kamera görüntülerini kim izliyor?
Çoğu zaman hiç kimse. Normalde, kameranın video görüntüleri sadece süpürgenin CPU’suna gidiyor. Ancak, bu kuralın bazı istisnaları olabiliyor. Özellikle belirtmek gerekirse, Roomba J7 süpürgenin, algoritmasını iyileştirmek adına kamera görüntülerini üretici iRobot’a göndermesiyle tuvalet fotoğrafı skandalı yaşandı.
Mühendislerin makine görüş sistemlerini iyileştirebilmesi için yalnızca kameranın çektiği videolar yeterli olmuyor; tüm mobilyaların doğru şekilde tanımlanıp etiketlendiği açıklamalı bir video gerekiyor. Fotoğraf ve video içeriğinin ilk işaretlemesi insanlar tarafından yapılıyor. Ardından bir bilgisayar bu örnekler üzerinde eğitiliyor ve uzmanlar, tanıma işlevinin kalitesini kontrol edip hataları düzeltiyor. iRobot da söz konusu videoyu Scale AI şirketine göndermişti. Scale AI, fotoğraf ve videolardaki nesneleri işaretlemek için düşük ücretlere saatlerce çalışan kişilerin olduğu bir yüklenicidir. İşte, Venezuelalı bu alt yüklenicilerden birisi, kendisine göre çok komik olan bu fotoğrafları bir Facebook grubuna sızdırdı. Bu kişilere çok yüksek ihtimalle ceza uygulandı, iRobot ise Scale AI ile olan sözleşmesini sonlandırdı fakat bu durum fotoğrafların sızdırılmış olduğu gerçeğini değiştirmedi.
iRobot, tüm prototiplerde ilgili uyarıların yer aldığını ve bu prototiplerin, test kişilerine ancak video kaydı izni vermeleri halinde teslim edildiği ileri sürüyor. Yani iRobot’un söylediğine göre, bu tür bir süpürgeyi herhangi bir mağazadan yanlışlıkla satın almanız mümkün değil. Konu kapandı mı?
Toplu veri toplama
Akıllı ev elektroniklerinin, özellikle otonom robotların geliştirilmesi, ancak verilerin toplu şekilde alınmasıyla mümkündür. Herhangi bir makine öğrenmesi sisteminin bir şeyi gerçekten öğrenebilmesinin tek yolu, milyarlarca, hatta trilyonlarca numuneyi analiz etmesidir. Detaylı ürün lisansı sözleşmelerinde, ürün ve hizmetleri iyileştirmek adına “tanımlayıcı” veri toplamak için izninizi talep eden bir madde olmasının asıl sebeplerinden birisi de budur. Ancak, bu verilerin ne olduğu neredeyse hiçbir zaman ayrıntılı şekilde belirtilmez. “Ürün ve hizmetleri iyileştirmek” için gerekenler de asla açıklanmaz. (Kaspersky son kullanıcı lisans sözleşmelerinde, toplanan bilgilerin kapsamlı bir listesi mutlaka yer alır.)
Bazen sözleşmede, verilerin satılmayacağı ve ticari amaçlarla kullanılmayacağı açıkça belirtilir fakat “ürün iyileştirme” ibaresi genellikle, söz konusu verilerin alt yükleniciler veya ortaklar tarafından işleneceği anlamına gelir. Dolayısıyla çoğu durumda, hangi verilerin toplandığını ve nereye iletileceğini bilmek imkansızdır.
Yeri gelmişken belirtmek gerekir ki kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan Mozilla Foundation, Privacy Not Included rehberiyle bu durumu düzeltmeye yönelik iyi bir çaba göstermektedir. Bu, özellikle müşterilerin gizlilik haklarını ihlal ettiğinden şüphenelenilen uygulama ve gadget’lara vurgu yapmaktadır. Liste kesinlikle eksiksiz olmasa da piyasadaki “iyi” ve “kötü” robot süpürgelerden bazılarını kapsamaktadır.
Uygunsuz kullanım
Robot süpürgenin üreticisinin tamamen etik davrandığını varsaysak bile toplanan verilerin akıbeti her zaman ideal olmayabilir. Bu veriler şirketin sunucularında, güvenliklerine öncelik verilmeksizin yıllarca saklanabilir. Dolayısıyla, alt yüklenicilere ek olarak, güvenlik araştırmacılarından siber suçlulara ve “hacktivistlere” kadar tamamen yabancı kişiler de bu verilere ansızın erişim sağlayabilir.
Daha egzotik olsa da bir diğer tehdit, süpürgenin kendisini hacklemesidir. Bir saldırgan tarafından kontrol edilen süpürge, elbette çeşitli casusluk türleri de dahil olmak üzere standart dışı amaçlar için kullanılabilir (bu amaçlar arasında Spotify’den müzik çalmak bile olabilir).
Risklerin en aza indirilmesi
Gizliliği ve güvenlik geçmişi kanıtlanmış satıcıları tercih etmek iyi bir başlangıç noktası olacaktır. Ancak, Kaspersky’nin yakın zamanda yaptığı bir araştırmaya göre kullanıcıların %34’ü bu noktada tedbiri elden bırakıyor. Ne yazık ki bu yeterli değil.
Veri toplama ve sızıntı riskini en aza indirmek için hayatınızı süpürgeye uygun şekilde ayarlamak pek zor bir şey değil. Örneğin ayarlara girerek evinizin haritasının üreticinin sunucusuna gönderilmemesini ve evde aile fertleri varken temizlik yapılmamasını sağlayabilir, gerekirse süpürgenin yatak odası veya kütüphane gibi belirli odalara girmesini engelleyebilirsiniz. Bu son seçenek bazen ayarlarda mevcut olsa da, cihaz üreticisinin sattığı sanal duvar bariyerlerini kullanmak daha güvenli bir yöntemdir.
Başka bir gerçekçi seçenek ise tamamen çevrimdışı çalışan bir süpürge modeli seçmektir. iRobot’un birçok modeli bunu yapabilir fakat zaman ayarlı çalıştırma, temizlik istatistiklerini görüntüleme ve uygulamayı telefona indirme özellikleri için internet erişimi gereklidir.
Belirli bir modelin çevrimdışı çalışıp çalışmadığı bilgisi tanıtım sitelerinde yer almaz. Bu nedenle, gerçek kullanıcıların geri bildirimlerini ve detaylı ürün incelemelerini okumanızı ya da teknik destek merkezini aramanızı öneririz. Süpürgeyi çevrimdışı çalışacak şekilde yapılandırmanız mümkün değilse kombine bir seçenek kullanabilirsiniz: Mobil uygulamayı kullanarak ilk kurulumu yapıp istediğiniz temizlik programını ayarlayın, ardından internet erişimini devre dışı bırakın.
Bunu yönlendirici ayarlarını kullanarak yapabilirsiniz: Erişim noktası parolasını değiştirebilir ya da süpürgeyi ret listesine ekleyebilirsiniz. Bu arada, yönlendirici ayarlarına girdiğinizde aygıt yazılımının güncel olup olmadığını kontrol edin ve parolanın varsayılan parola olmadığından emin olun. Bu sayede, süpürgenizin yanı sıra akıllı evinizin tamamının güvenliğini artırmış olursunuz.
Daha komplike bir yöntem olarak ise süpürgeyi üreticinin sunucularına bağlanmaksızın, doğrudan yerel ağdan yapılandırmaktır. Cihaz, bir akıllı ev otomasyon sistemine entegre bile edilebilir! Bu projeler örneğin popüler iRobot ve Xiaomi modelleri için mevcuttur fakat bunun için birtakım teknik beceriler gerekir.
Önerimiz: Robot süpürge almayın; gereğinden fazla pratikler.