Video oyunları, 2020’de, salgın ve kapanmaların ortasında, daha önce hiç olmadığı kadar popüler. Ancak bunlara yönelik önyargı devam ediyor. Birçok insan, oyunları en iyi tabirle zaman kaybı olarak görüyor. Özellikle savaş oyunlarının oyuncuları agresif ve asosyal hale getirdiği düşünülüyor. Hatta 2018’de “oyun oynama bozukluğu” bir hastalık olarak sınıflandırıldı.
Video oyunlarının olumsuz imajı nedeniyle, yetişkin oyuncular bile genellikle hobileri hakkında ebeveynleriyle konuşmaktan kaçınıyorlar. Maalesef oyunları en çok küçümseyen de bu eski nesil. Yoksa bu da başka bir klişeden mi ibaret?
Ebeveynler video oyunlarına karşı
Durumun kökenine inmek amacıyla, bizim adımıza küresel bir anket yapması için araştırma şirketi Savanta’yla iş birliği yaptık. Genç oyuncular, ebeveynlerinin oyunlar hakkında düşündüklerinden bahsetti ve bunun aile içi ilişkilerini nasıl etkilediğini anlattı. İşte öğrendiklerimiz.
Katılımcıların dörtte birinden fazlası oyun oynadıklarını ebeveynlerinden sakladıklarını söyledi. Dahası, katılımcıların neredeyse yarısı, ebeveynleriyle oyunlar hakkında sohbet etme fırsatı bulmanın hayatlarını kolaylaştıracağını söylüyor.
Peki bunu neden yapmıyorlar? Oyuncular, bunun temelde oyun oynayanlarla ilgili olumsuz klişelerden kaynaklandığına inanıyor. Birçok ebeveyn video oyunlarının sağlıksız olduğuna ve oyun oynamanın obezite ve uykusuzluk gibi rahatsızlıklara neden olduğuna inanıyor. Bir başka popüler efsane de bilgisayar oyunlarının “beyni çürüttüğü” yönünde. Bazı katılımcılar, eski neslin oyunları çok fazla şiddet içerdiğini düşündüğünü ve ebeveynlerin siber zorbalık nedeniyle paniğe kapıldığını belirtti.
Oyunlarla ilgili sorunlar
Ebeveyn şüphelerinin tümü temelsiz de değil. Örneğin, anketteki pek çok katılımcı oyun içi zorbalığın gerçekten bir sorun olduğu konusunda hemfikir ve bazıları hile yapanlarla sorun yaşadıklarını belirtiyor.
Dolandırıcıları da unutmayın: Oyun hesapları, özellikle değerli eşyalar içerenler, saldırılar için ana hedeflerdir. Aile içinde yapılacak konuşmalar, bu durumun neden olduğu rahatsızlıkları hafifletebilir.
Oyunculuğun getirdiği avantajlar
Tüm bu endişelere rağmen, çoğu oyuncu oyun oynamanın neden olduğundan çok daha fazla stresi hafiflettiğini fark ettiğini belirtiyor ve dahası da var. Popüler inanışın aksine oyunlar, mantığı ve odaklanma süresini geliştirerek zihnin zinde kalmasına yardımcı olabilir. Oyunlar, oyunculara günlük hayatta kullanacakları becerileri de öğretebiliyor: <em> Oyunlaştırma</em> (oyun öğelerinin oyun dışı ortamlarda kullanılması) artık iş hayatı, eğitim ve diğer alanlarda kendine yer bulmuş olan önemli bir terim.
Elbette, cirosu yıldan yıla artan oyun endüstrisi, birçok profesyonel için çok sayıda iş imkanı anlamına da gelebiliyor. Oyunculardan başka kim en iyi oyun geliştiricileri, tasarımcıları ve yorumcuları olma konusunda uzmanlaşıyor ki?
Oyunculuğun avantajları: Ebeveynler ne düşünüyor
Anketimizin gösterdiği gibi, ebeveynlerin tamamı oyunları can sıkıcı bir konu olarak görmüyor. Birçok anne ve baba, oyunların yaratıcılığı geliştirmek için bir alan sunabileceği konusunda hemfikir. Ayrıca oyunların, oyuncuların yabancı bir dili öğrenmelerine yardımcı olabileceği gibi, iletişim (kültürler arası dahil), takım çalışması ve problem çözme becerilerini – pahalı kurslarda, eğitim oturumlarında ve tüm üniversite programlarında bulunan beceriler – geliştirebileceğini de kabul ediyorlar.
Bu arada, yaşlı insanlar video oyunlarının avantajlarını çocuklarının dışındaki kaynaklardan öğreniyor. Sonuçta büyükanneler ve büyükbabalar da oyun oynuyor. Öyleyse neden oyuncular ve ebeveynler arasında böylesine kalın bir duvar var?
Oyun oynayan anneler
Bu duvarı yıkmaya yardımcı olmak için bazı gerçek uzmanları tartışmaya katılmaya davet ettik – oyun oynayan anneleri. Oyun oynayan ebeveynler ve oyuncu ebeveynleri için dünyanın ilk şovu olan #MumsGotGame, ünlü bir oyuncuyu büyüten veya oyun topluluğunda etkili olan üç anneye yer verdi: Anne Fish (oyuncu Benjyfishy’nin annesi ve e-spor danışmanı), Keza MacDonald (<em> The Guardian</em>) video oyunları editörü ve Ruth Payne (oyuncu Behzinga’nın annesi).
Üç anne, video oyunlarının aile hayatı üzerindeki etkisini, ebeveynlerin ve oyuncuların ortak bir dil bulup klişeleri nasıl kırabileceklerini ve oyun endüstrisinin ve e-sporun sağladığı kişisel ve kariyer gelişimi fırsatlarını tartıştı. Online oyun dünyasını sarsan karantina konusu da gündeme geldi.
Oyun güvenliği
Anneler aynı zamanda, çocuklarıyla çok ilgili olan ebeveynlerin uykusuz geceler geçirmesine neden olan gerçek oyun içi problemlerden, yasaklara başvurmadan veya çocukların hayatına çok fazla müdahale etmeden onlarla nasıl orta yol bulunacağı konusunda tavsiyelerde bulundular.
Sizin için de bazı ipuçlarımız var:
- Hesapların çalınmasını önlemek için, onları doğru şekilde koruyun ve oyun oynarken antivirüsünüzü devre dışı bırakmayın. “Antivirüs yavaşlamaya neden olur” uzun süredir gündemde olan bir başka efsane ve de kaynağı aslında oyuncuların kendisi – ama gerçek şu ki, modern güvenlik çözümleri oyunları kesinlikle engellemiyor. Kısa süre önce, <em> Doom Eternal</em> oyununu en hızlı bitirme dünya rekoru, Kaspersky Internet Security’nin etkinleştirilmiş olduğu bir bilgisayarda kırıldı.
- Sevdiklerinizi çevrimiçi saldırganlıktan korumak için bu konuyla nasıl başa çıkılacağına dair onlarla konuşun. Karşılıklı destek, evdeki atmosferi iyileştirir ve oyuncuları zorbalık ve zorlu durumlarla başa çıkma kabiliyeti ve gücü verebilir – sadece oyunlarda değil, hayatın diğer alanlarında da. Zoraki sosyal mesafenin olduğu bu dönemde, bu özellikle kritik önem taşıyor.
Oyun oynamanın yararları konusunda hâlâ ikna olmadıysanız, <em> Mum’s Got Game</em>‘e göz atın, klişelerin ötesini görebilmenize ve oyun oynayan çocuklarınızla buzları kırmanıza yardımcı olabilir. Umarız video oyunları aranızda bir iletişim engeli oluşturmak yerine ortak bir ilgi alanına dönüşür. İyi şanslar!