Apple kullanıcı korumasını yeni akıllı telefonunda biometrik tanımlama teknolojisi ile piyasaya sürüyor. Bu iyi mi, yoksa kötü mü? Potansiyel sonuçlar nelerdir?
Öncelikle bazı komplo teorisyenlerini biraz sakinleştirmeyi deneyeceğiz; Apple biometrik ID özelliğini NSA?deki arkadaşlarını mutlu etmek ve federaller için vatandaşların parmak izlerini toplamak için oluşturmadı. Apple parmak izlerinin özel olarak üretilen bir formda tutulduğunu (resim halinde değil) ve her zaman lokal olarak saklandığını, asla ağ üzerinden transfer edilmediğini açıkladı. Ek olarak parmak izlerine ve Touch ID tarayıcılarına üçünü parti uygulamalardan erişilemiyor. Sadece iOS bu işi yapabiliyor. Peki bu kısıtlamalar ile nasıl koruma sağlanır?
Bazı şeyler yapılabilir. En geneli, yetkilendirilmiş kullanıcıların kendi akıllı telefonlarının kilidini açabilmeleridir. Tek yapılması gereken sadece Home tuşuna basmaktır. Gömülü kapasitif algılayıcı anında parmak izini tanımlayarak ?beyaz liste?deki kişilere erişim hakkı verir. Yetkisiz kişiler veya eldiven takan telefon sahibi parmak izinin tanınmadığını belirten bir mesaj ile karşılaşır. Bu durumda alfanumerik yedek şifreyi kullanmaları istenebilir. Ek olarak eldiven giyenlerde, soğuk havalarda, eller kuruduğunda, losyon ile kaplandığında, yaralandığında veya yandığında da bu teknoloji çalışmayabilir. İşte bu nedenle çok sık kullanılmasa da şifreyi ezberleme çok önemlidir.
Normalde iOS?un şifre sorduğu iTunes veya App Store alışverişlerinde cihaz sahiplerinden Touch ID kontrolü ile teyit etmek için parmaklarını tarayıcıdan geçirmeleri istenecektir. Sıkıntıyı azaltmak için her iki elinizden birden fazla parmağı sisteme tanıtmanızı öneririz.
Elbette bu yeni koruma mekanizmasının güçlü ve yeterince güvenli olup olmadığını merak ediyoruz. Daha önce de bahsettiğimiz gibi biometrik algılayıcılar mükemmel değildir. Apple, Touch ID teknolojisini uygulamak için Authentec şirketini satın aldı. Authentec çeşitli değişik biometrik teknolojileri geliştiren bir şirkettir. Tarayıcı sadece derinin üst kısmını okumuyor. Aynı zamanda deri altı katmanları da okuyarak parmak izi sahteciliğini çok daha zor bir hale getiriyor. 5S piyasaya sürüldüğünde meraklı hackerlar muhtemelen yeni algılayıcının bazı açıklarını ortaya çıkaracaklardır. Ancak şu aşamada ne tür açıklar olduğu hakkında hiç bir bilgiye sahip değiliz.
Yeni parmak izi koruması ve bildik PIN kodu koruması arasında seçim yapmak çok kolay değil. PIN kodları meraklılar tarafından keşfedilmeye müsait ve onlarla giriş yapmak zaman alıyor. Parmak izlerinin ise sahtesini yapmak çok zor ve kullanımı çok kolay. Ancak sizin bilgilerinize çok ihtiyacı olan birisi sizi zorla akıllı telefonunuza parmak basmaya zorlayabilir. Elbette bu senaryo gerçek hayattan çok Hollywood filmlerine özgü bir durum ancak eğer gerçekten çok değerli bilgilere sahipseniz zaten onları telefonunuza kaydetmeden önce bir kez daha düşünmenizi öneririz.
Normal insanlardan bahsedersek, henüz Apple?ın bu yeni teknolojisinden korkmayı gerektirecek bir durum söz konusu değil. Ancak yakınlarda Apple?ın kendi ödeme sistemini devreye sokacağını ve biometrik servilerin bu sistemdeki alışverişlerde birincil kimlik doğrulama aracı olacağı dedikoduları ortalıkta dolaşıyor. Bu durumda parmakizinin ağ üzerinden gönderilmesi kaçınılmaz olacak ve bu durum hackerlara bu kitleyi hedef alacak yazılımlar geliştirmek konusunda sebep yaratacaktır. Eğer parmakizlerinizin yanlış ellere düşmesini istemiyorsanız Apple biometrik teknolojilerini kullanan ödeme sistemlerini veya başka ekosistemleri kullanırken bir kez daha düşünün. Bu tür sistemler daha geniş bir parmakizi kullanımını teknolojisine dayanacaktır.
İpuçları