Earth 2050: Bugünden geleceğe dair vizyonlar
Eugene Kaspersky’nin fütürolojik Earth 2050 projemizin son güncellemeleri hakkındaki düşünceleri
94 haberler
Eugene Kaspersky’nin fütürolojik Earth 2050 projemizin son güncellemeleri hakkındaki düşünceleri
Daha önce navigasyon cihazınız bulunduğunuz konumla hiç alakası olmayan bir noktada olduğunuz konusunda ısrarcı oldu mu? GPS sahtekarlığına hoş geldiniz.
Mevcut haliyle yapay zekaya dair bazı asıl sorunlardan daha önce bahsetmiş olmamıza rağmen, insanlar yine de çok önemli meseleleri robot yardımcılara bırakıyor.
Yakında teknolojiyle etkileşimimize, sesli komutlar hakim olabilir. İstediğiniz şeyi sesli bir şekilde ifade etmek ve ardından cevabı dinlemek gerçekten çocuk oyuncağı: Çocukların sesli asistanları ne kadar kolay bir şekilde kullandığını fark etmişsinizdir.
Çoğunlukla yıllar boyu köşesinde sessizce bekleyen bir teknoloji Apple tarafından benimsendikten sonra, birdenbire manşet olur. Yaklaşık üç yıl önce, eSIM teknolojisini destekleyen ilk akıllı saatle ilgili bir yazı yayınlamıştık ama normal bir SIM karta sanal bir SIM’in eklenmesine imkan tanıyan bu teknoloji; ancak iPhone XR, XS ve XS Max tarafından desteklenmeye başladıktan sonra popülerleşti.
Werner Schober, SEC Danışmanlık Şirketi’nde görev yapan bir araştırmacı ve aynı zamanda Avusturya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nde bir öğrenci. Beşinci senesinde çoğumuzun aşina olduğu bir problemle karşılaştı: Tezi için bir konu seçmesi gerekiyordu.
Kuzey Kore yapımı antivirüs yazılımına geçmeden önce, Kuzey Kore’nin internetle ve internetin Kuzey Kore’yle olan ilişkisinden kısaca bahsetmemiz faydalı olacaktır.
Meltdown ve Spectre olarak adlandırılan CPU donanım güvenlik açıkları ile ilgili ilk yayının ardından neredeyse bir yıl sonra, 35. Chaos Communications Congress’de Graz Teknoloji Üniversitesi’nden (Avusturya) bir grup araştırmacı CPU donanım güvenlik açıkları olarak bilinen vakaların mevcut durumu hakkında bilgi verdi.
Bloğumuzda telefon dolandırıcılığına birçok kez yer verdik. Bu dolandırıcılar, genellikle ödeme yapmanız için sizi kötü amaçlı yazılımlarla korkutan sahte Microsoft teknik destek görevlileri veya çocuğunuzun başının dertte olduğunu söyleyen sahte polislerdi. Dolandırıcılığa uğramış veya uğramamış bütün insanlar bu sahtekarlardan nefret eder.
Akıllı evde kullanılan her bir cihaz arızalanabileceğinden, ne kadar çok üçüncü taraf hizmetten faydalanırsanız o kadar çok sorunla karşılaşabilirsiniz.
Satoshi Nakamato’nun makalesinin onuncu yıl dönümü yaklaşırken Bitcoin hakkında bir yazıya daha gerçekten ihtiyacımız var mı? Bence var. Bugün bu teknolojinin daha fazla tartışılması gereken bir yönüne odaklanacağım: Gizlilik.
Siyah karenin ne olduğunu tahmin edebilir misiniz? Hayır hayır, Malevich’in Siyah Kare‘sinin tahrip edilmiş bir versiyonu gelmesin aklınıza.
Çoğu zaman size ve cihazlarınıza yönelik tehditlerden bahsediyoruz. Fakat cihazların korunmasız kalmasının sonuçları yalnızca insan neslini etkilemiyor. Bugünkü konumuz, modern teknolojilerin nesli tükenen hayvanlar için oluşturduğu risk.
Modern akıllı telefonlar yıllardır telefon, kamera, müzik çalar, toplu taşıma kartı ve hatta cüzdan işlevlerini başarıyla bir araya getirmiştir. Doğal olarak bu da sakladıkları verinin güvenliğini merak etmenize neden olur. Hadi akıllı telefonların, kullanıcıların en değerli bilgilerini nasıl koruduğunu ve temel güvenlik mekanizması olan Güvenli Öğe isimli küçük bir yonganın nasıl çalıştığına bakalım.
Güvenli bir bağlantı şifrelenmiştir ve bu nedenle güvenlidir; korumasız bir bağlantı ise güvenli değildir. Basit, değil mi? Peki ama sertifikalar nereden alınıyor ve SSL ile TLS arasında ne fark var? Hem zaten dijital bir sertifikanın güvenlikle ne ilgisi olabilir ki?
Zaman zaman, gerçekten akıllı biri beklenmedik sonuçlar elde etmek için meşru bir özelliği kullanabileceğini fark eder. Örneğin, Facebook, 2017’de Text Delight olarak bilinen bir özelliği kullanıma sunduğunda, bazı akıllı kullanıcılar belirli ifadelerin metin rengi değişikliklerini ve animasyonları tetiklediğini fark ettiler ve arkadaşlarına bunun başka bir anlama geldiğini söylediler: örneğin, “Kazanıp kazanmadığınızı öğrenmek için ‘tebrikler’ yazın!”
Diğer birçok elektronik cihaz gibi robotlar da bilişim suçlularının hedefindedir. Geçtiğimiz yıl, IOActive’de çalışan araştırmacılar Japon firması SoftBank tarafından geliştirilen robotlarda 50’ye yakın güvenlik açığı tespit etmiştir. Araştırmacılar üretici firmayı bilgilendirmiş olsalar da bir geri dönüş alamamışlardır. Bu yüzden araştırmacılar, bu yıl Güvenlik Analizcileri Zirvesi 2018 dahilinde, bir robot hacklendiğinde olabilecekleri gösterme kararı aldılar.
Konu akıllı telefonlar olunca, cihazı yüzünüzle özdeşleştirmek son derece doğal bir tercih gibi görünüyor. Ne kadar pratik olduğunu düşünsenize; telefonunuza nasıl olsa bakacaksınız, değil mi?
Herkes parmak izi sensörlerine bir dereceye kadar aşinadır. Bunları günlük olarak akıllı telefonlarımızda kullanıyor olabiliriz. Ya da bir ülke için vize başvurusunda bulunurken ya da bir ülkeye giriş yaparken bu sensörlerle karşılaşmış olabiliriz. Her nerede olurlarsa olsunlar. Parmak izleri, bir kimlik teşhisi yöntemi olarak yaygın bir şekilde kullanılyor.
Geleceği, ilerideki on yılda ya da yüz yılda dünyamızın ve hayatlarımızın ne kadar değişeceğini hayal etmek çok insanca bir şey. Bu tahminlere girişirken başlangıç noktamız belli: Kendi zamanımızın sorunları. Örneğin çoğu insan buna, süregelen petrol ve gaz üretimini, yani hâlâ asıl olarak kullandığımız enerji kaynaklarını sorgulayarak başlar.
İnternet reklamlarından pek kimsenin hoşlandığını söyleyemeyiz. Bu hiç şaşırtıcı değil: Oldukça ilginç bir makaleyi okumaya çalışırken ekranın yarısını kaplayan saçma bir resim görmek, hatta daha da kötüsü, otomatik çalışmaya başlayan videonun patlayan sesini dinlemek gayet sinir bozucu bir durum. Reklam engelleyicilerin uzun zamandır mevcut olması, üstelik popüler olmaları da hiç şaşırtıcı değil. Kısa bir süre önce yayınlanan Reuters araştırmasına göre İnternet kullanıcılarının yaklaşık dörtte biri bir reklam engelleyici kullanıyor.